Bolu’daki sağlık kuruluşlarından elde edilen bilgilere göre, son yıllarda kalp krizi geçiren kişi sayısında ciddi bir yükseliş yaşanıyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 300 bin kişi kalp krizi geçirirken, bu vakaların üçte ikisi ölümle sonuçlanıyor. Bu oran, kalp krizini ülkenin en büyük sağlık tehditlerinden biri haline getiriyor.
Aşılar kalp krizi riskini artırıyor mu?
Covid-19 aşılarının kalp sağlığı üzerindeki etkileri üzerine yapılan bilimsel araştırmalar, kamuoyunda sıkça dile getirilen endişelerin aksine, aşıların kalp krizi riskini artırmadığını ortaya koyuyor. Aksine, aşılanan bireylerde kalp-damar hastalıklarına yakalanma oranlarının, aşı olmayanlara göre daha düşük olduğu belirtiliyor. 20 milyon kişiyi kapsayan geniş çaplı bir çalışmada, aşılı bireylerin kalp krizi geçirme oranının daha düşük olduğu saptandı.
Gençlerdeki artış endişe veriyor
Genç yaş grubundaki kalp krizi vakalarının artması ise dikkat çekici bir gelişme olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, sağlıksız beslenme, stres, hareketsizlik ve uyku düzensizliği gibi faktörlerin bu artışta etkili olduğunu belirtiyor. Sağlık Bakanlığı verileri, gençlerde kalp krizine bağlı ölümlerde belirgin bir artış olmadığını gösterse de, vakaların görülme sıklığına dair endişeler devam ediyor.
Kalp krizi vakalarının bedenleri
Kalp krizi vakalarının artmasında birçok faktör rol oynuyor. Hareketsiz yaşam tarzı, fast food tüketiminin artması, stresli yaşam koşulları, sigara ve alkol tüketimi ile uyku bozuklukları bu faktörler arasında yer alıyor. Ayrıca Covid-19 virüsünün kalp kasında bıraktığı hasar ve pandemi döneminde düzenli sağlık kontrollerinin ihmal edilmesi de risk faktörlerini artırıyor.
Belirtiler göz ardı edilmemeli
Kalp krizi genellikle göğüs ortasında baskı, nefes darlığı, kol veya çene ağrısı gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Ani terleme, mide bulantısı ve baş dönmesi de krizin habercisi olabilir. Bu belirtilerin görülmesi halinde acil müdahale hayati önem taşıyor.
Hayat kurtaran müdahale: Temel Yaşam Desteği (TYD)
Kalp krizi geçiren bir kişiye yapılacak ilk yardım büyük önem taşıyor. Temel Yaşam Desteği (TYD) kapsamında, önce kişinin bilinci kontrol edilmeli, ardından 112 aranarak profesyonel yardım istenmeli. Nefes almayan kişilere kalp masajı uygulanması, hayatta kalma şansını ciddi şekilde artırıyor. Eğitimli kişiler tarafından uygulanan yapay solunum ve AED cihazlarının kullanımı da bu süreçte kritik rol oynuyor.