Türkiye, faizsiz bankacılık alanında son yıllarda önemli bir yol kat ediyor. Özellikle sukuk, katılım bankacılığına olan ilgiyi artırarak, Türkiye’nin faizsiz finansman alanındaki gücünü ve çeşitliliğini pekiştiriyor. İşte detaylar..
Geleneksel bankacılık ürünlerinin ötesine geçen Sukuk yatırım aracı, yatırımcılara faizsiz bir modelde güvenli kazanç fırsatları sunuyor. Özellikle son yıllarda yükselen sukuk ihracının Türk finans sektörünü uluslararası arenada daha güçlü bir konuma taşıyor. Bu nedenle, sukuk ihracını gerçekleştiren kurumların hukuki sorumlulukları bilmesi ve tüm süreçlerin dikkatle yürütülmesini sağlaması büyük önem taşıyor.
Katılım bankacılığı, Türkiye’de son yıllarda büyük bir ivme kazanarak faizsiz finansman sisteminin önde gelen enstrümanı haline geldi. 1983 yılında çıkarılan yasa ile faize dayalı olmayan bankacılık sisteminin temelleri atıldı ve bu alan, zamanla “Katılım Bankaları” olarak şekillendi. 2001 sonrasında önemli bir büyüme kaydeden katılım bankaları, 2023 yılı itibarıyla pazar payını %8,5’e çıkararak aktiflerini 1,79 trilyon TL’ye, net kârını ise %82,6 oranında artırarak 38,17 milyar TL’ye yükseltti. Katılım bankaları, sundukları hizmetlerin çeşitlenmesi ile geleneksel bankacılığın ötesine geçerek sukuk ihracı gibi önemli finansal araçlarla büyümeye devam ediyor. 2023 yılında Ziraat Katılım, uluslararası sukuk yoluyla 500 milyon ABD doları toplamayı başarırken, 2024 yılı için toplam sukuk ihracının 5 milyar doları aşması bekleniyor.
“Sukuk, yatırımcılara farklı vade ve oranlarla çeşitli yatırım fırsatları sunuyor”
Sukuk ihracına dair merak edilenleri cevaplayan KYO Legal Ortak Avukatı Furkan Ökse, yatırım aracı Sukuk ile ilgili şunları aktarıyor;
“Yatırımcılar, sabit veya değişken getiri seçenekleriyle sukuk satın alarak dönemsel ve periyodik ödeme alabiliyorlar. Faizsiz yatırım hassasiyeti taşıyanlar için ideal bir seçenek olan sukuk, dayandığı varlıklar sayesinde somut güvence sağlıyor ve yatırımcılara varlık ya da hak payına dayalı kazanç sunuyor. Ayrıca, ikincil piyasalarda hızlıca nakde dönüştürülebilen sukuklar, yatırımcılara esneklik sağlıyor. Çeşitli bankalar aracılığıyla ihraç edilen sukuklar, finansman talebinde teminat olarak gösterilebiliyor, bu da finansman onayı sürecini hızlandırıyor. Ancak sukuk yatırımı yaparken, getiri oranı, kredi notu, ödeme sıklığı ve türü gibi detaylara dikkat edilmesi gerekiyor. İhraç şirketinin kredi notu ve İslami finans kurallarına uygunluk da önemli hususlar arasında yer alıyor. Ayrıca, sukuk ihraç eden kurumun faaliyet konusuna ve varlık yapısına uygun bir model seçmesi, yerel hukuk kurallarına ve İslami finans ilkelerine uyum sağlaması büyük önem taşıyor.”
Sukuk ihracında hukuki düzenlemeler
Sukuk, İslami finansın en bilinen ve hızla gelişen enstrümanlarından biri. Dünya genelinde özellikle İslam toplumlarında, dini hassasiyetler doğrultusunda yatırım yapmak isteyenler için büyük bir fırsat sunuyor. Sukuk, genellikle tahvile benzer bir ürün olsa da, önemli farklarla ayrılıyor. Temelde, bir varlığın kullanım hakkının aracı bir kurum aracılığıyla devredilmesi ve bu varlıkların gelirlerinin yatırımcılar arasında paylaştırılması esasına dayanıyor. Böylece, yatırımcılar faiz yerine varlıkların sağladığı gelirlerden pay alıyor. Bu özellik, sukuk ürününü daha güvenilir bir finansal araç haline getiriyor. Başlangıçta sabit getirili geleneksel bonolara alternatif olarak ortaya çıkan sukuk, zamanla çeşitlenerek daha geniş yatırım fırsatları sundu.
Sukuk ihracının temel amacı, faiz yükünden veya kredi bilançolarından olumsuz etkilemek istemeyen kurumlar için proje finansmanı sağlamaktır diyebiliriz. Ancak, sukuk ihracında bazı sınırlamalar bulunuyor. İslami finans kuralları gereği, faize dayalı faaliyetlerde bulunan kurumlar, kumar ve eğlence sektörüyle ilgilenenler, alkollü içecekler ve haram gıda ürünleri üreten şirketler, savunma sanayi faaliyetleri yürüten kuruluşlar ile belirsizlik ve risk içeren sigorta gibi sektörlerdeki şirketler sukuk ihraç edemiyor.
Sukuk ile yatırımcılar nasıl kar ediyor?
Sukuk ürünlerinin işleyişi, kaynak kuruluş, varlık kiralama şirketi (VKŞ) ve yatırımcılar arasında bir dizi adımla gerçekleşiyor. İlk olarak, kaynak kuruluş, yeni bir yatırım yapabilmek ya da mevcut yatırımını genişletebilmek amacıyla ihtiyacı olan fonu sağlamak için bir varlık kiralama şirketine, belirli bir vadede geri almayı taahhüt ederek, belirli bir bedelle varlığını satıyor. VKŞ, bu varlığı kiralayarak ve satış bedelinin belirli bir oranında sukuk ihraç ederek, yatırımcılara sunuyor. Yatırımcılar, sukukları satın alarak, varlık üzerinden elde edilen kira gelirlerinden pay alıyor. VKŞ, kaynak kuruluştan elde ettiği kira gelirini sukuk sahiplerine dağıtarak gelir elde ediyor. Süre sonunda, VKŞ, varlığı kaynak kuruluşa geri satıyor ve sukuk sahiplerinin anaparalarını geri ödeyerek süreç tamamlanıyor. Ayrıca, yatırımcılar sukukları ikincil piyasalarda satabiliyor, bu da sukukların likit bir yatırım aracı olmasını sağlıyor. İcare sukuk, bu işlem yapısına dayanarak, yatırımcılara faize dayalı finansman araçlarına alternatif sunarken, aynı zamanda ikincil piyasalarda alım satım yapılabilmesiyle esneklik sağlıyor.
.